İklimlendirme sözlügü

Split:
İngilizce kökenli bir kelime olup Ayrılmış veya Ayrık anlamına gelmektedir.
Klimanın iki ana üniteden (İç ve Dış) oluştuğuna işaret eder.

Kompresör:
Klimanın ana parçalarından olup, soğutucu akışkanı pompalama işlemini gerçekleştirir.

Evaparatör:
Klimada soğutma işlemi yaparken devreye girer. Sıvı olarak giren akışkan, buradan gaz olarak ayrılır. Split klimalarda iç ünitede bulunur.

Kondanser:
Soğutma işlemi esnasında, akışkanın gaz olarak girip, yoğunlaşma vasıtasıyla sıvı olarak ayrıldığı yerdir. Split klimalarda dış ünitede bulunur.

İnverter Klima:
Klimanın kullanıldığı yerin ihtiyacına bağlı olarak kompresörün dönme hızını ayarlayıp, ihtiyaç olan kapasite için, elektrik sarfiyatı yaparak çalışan klimalardır.

Drier(Kurutucu):
Sistemde bulunan nemi önlemek ve uzaklaştırmak için kullanılır. İçinde özel bir jel bulunur. Belirli sürelerde değiştirilmesi zorunludur.

Muffler(Susturucu):
Kompresörde oluşan darbeleri azaltmak ve titreşimleri emmek için tasarlanmışlardır.

Servis Valfleri:
Gaz basınç değerlerini ölçmek için dizayn edilmişlerdir.

Emiş Akümülatörü:
Görevi kompresöre zarar verebilecek, evaparatörden kaçan sıvının bloke edilmesidir.

Karter Isıtıcısı:
Görevi, sıvı soğutucunun, kompresörün çalışmadığı süreçte, kompresör karterinde toplanmasını engellemektir.

Btu:
Isı birimidir. İngilizce dilinde bir kısaltma olup, British Thermal Unit kelimelerinin baş harflerinden oluşmuştur. 1 Libre sudaki sıcaklığı 1 Fahreneit değiştirebilmek için gerekli olan ısı miktarına BTU denir. Bth/h ise British Thermal Unit/Hour´un kısaltmasıdır ve klimanın bulunduğu ortamdan, bir saatte atabildiği ısı miktarını gösterir.

Cop:
Klimanın belli bir süreçte yaptığı işin (ısıtma veya soğutma) sarfettiği elektrik enerjisine oranıdır.

Klimaların çalışma prensipleri:
Klimanın çalışma yöntemi, belirli bir basınç altında bulunan sıvı haldeki akışkanın istenilen sıcaklıkta buharlaştırılması ve buhar halden tekrar sıvı hale döndürülmesidir. Çalışma prensibini termodinamiğin ikinci kanunu açıklar.
Çevrim malzemesi olarak kullanılan gaz bir kompresör aracılığıyla emilip sıkıştırılarak sıvılaştırılır. Sıkıştırma sırasında açığa çıkan ısı bir fan vasıtası ile atmosferik çevreye (dış ortama) atılır . Bu sıvı daha sonra genleşme valfi tarafından üzerindeki basıncın düşürülmesi ile bulunduğu ortamdan ısı çekerek gaz haline dönüşür. Bu esnada bulunduğu ortamdan ısı çektiği için ortam sıcaklığını da düşürmüş olur. Soğutma akışkanı kompresör tarafından emilerek çevrim aynı şekilde tekrarlanır.

Soğutucu Akışkanlar:
Soğutma makinalarında önceleri amonyak ve karbondioksit kullanılmıştır. Günümüzde ise freon kullanılmaktadır. Soğutucu akışkanlar şu özelliklere sahip olmalıdır :

Buharlaşması ve sıvılaşması uygulanabilir basınçlar altında olmalıdır
Buharlaşma sıcaklığı mümkün olduğunca düşük olmalıdır
Kimyasal olarak ayrışmamalı , yanmamalı , zehirli olmamalı ve metal yüzeylerle reaksiyona girmemelidir.
Düşük güç ile çalışabilmelidir
Maliyeti düşük olmalı ve kolay temin edilebilmelidir.
Çevreyi kirletmemesi gereklidir.

En çok kullanılan soğutma akışkanları şunlardır:

Freon 12
Freon 22
Freon 134a
Freon 407c
Freon 410A 407c nin muadili olup daha verimli olduğundan 407c nin yerini tamamen almıştır.
Amonyak (Amonyak; patlayıcı,yanıcı ve zehirlidir.)
Freon 12
Frigen 12
Kaltron 12
Genetron 12
Kükürtdioksit
Metilklorid

Freon 12, freon gazının F11 , F12 , F13 , F22 , F502 gibi türleri vardır. Bileşiğinde C , Cl ve F bulunur. Çoğunlukla klima cihazlarında bu gaz kullanılır. F12´nin atmosferik basınçta kaynama noktası –29,8 ºC , donma noktası –157,78 ºC ´dir. Yoğunluğu havanın yoğunluğundan büyüktür. Renksiz bir gazdır.

Soğutma yöntemleri:
Soğutma veya klima tekniğinde üç yöntem uygulanır:

Fiziksel Yöntem : Sıvılar buharlaşırken çevreden ısı çekerler , buharlaşan sıvının çevreden ısı çekmesi , ısı çekilen ortamın sıcaklığının düşmesine neden olur. Isı kaybının neden olduğu sıcaklık düşmesine ya da sıcaklık azalmasına soğuma denir. Fiziksel soğutma yönteminin endüstride kullanılan en önemli şekli , soğurmada soğutma yöntemidir. Bu sistemde ısı enerjisinden yararlanılır. Herhangi mekanik parçası yoktur. Soğutma devresinde soğutucu olarak silikojel ve su kullanılır. Silikojel nem tutucu ya da emici siliko-sodyuma maddesel bir asitin etkimesiyle oluşur. Bu bileşik daha sonra yıkanıp kurutulabilir. Çok küçük tanecikler halinde soğutma devresine yerleştirilen silikogel amonyağı emer. Amonyak düşük sıcaklıklarda suda kolayca çözülür. Bu çözelti 65 ºC sıcaklıkta ısıtıldığı zaman buharlaşır ve sudan ayrışır. Suyun işlevi soğutma devresindeki amonyağı çözmektir. Sistem ; soğurma cihazı, kondansör (yoğuşturucu) ve (evaporatör) buharlaştırıcıdan oluşur.

Kimyasal Yöntem : Normal sıcaklıkta oldukları halde bazı kimyasal maddeler belirli aralarda birbirleriyle karıştırıldıkları zaman daha düşük sıcaklıklar elde edilebilir. Bunun nedeni karışım oluşurken çevreden bir miktar ısı alınmasıdır. Örneğin kar veya buzla sofra tuzunun karıştırıldığında soğuma elde edilir. %65 kar veya buz, % 35 tuz ( NaCl ) karıştırıldığında ilk sıcaklık 0 ºC , karışım sıcaklığı –20 ºC´dir. %60 kar ya da buz %40 tuzun ilk sıcaklığı 0 ºC , karışım sıcaklığı –30 ºC´dir.

Mekanik Yöntem : Mekanik yöntemle soğutma dışarıdan iş verilerek soğutucu akışkanın basınç ve sıcaklığının yükseltilmesi esasına dayanır. Termodinamiğin 2. kanununa göre ters Carnot çevrimi prensibine göre çalışır.

Klima ile ilgili kavramlar:
Nemli Hava : Çevremizi saran hava yalnızca N2 ve O2´den oluşmaz yüksek oranda su da bulunur. Su buharı miktarı çevre şartlarına bağlı olarak değişir. Havanın içerisindeki aşırı nem insanlar için rahatsız edici boyutlardadır. Sıcaklığın aynı olmasına rağmen nem oranı yüksek hava daha çok rahatsız edicidir.

Mutlak nem : 1 m3 nemli havanın içerdiği su buharı miktarının kuru hava miktarına oranına mutlak nem denir. Mutlak nemi 1 kg. kuru havanın içerdiği su buharı miktarı olarakta tanımlamak mümkündür.

Bağıl Nem : 1 m3 nemli havanın içerdiği su buharı miktarının aynı sıcaklık ve aynı toplam basınçta içerebileceği maksimum su buharı miktarına oranına denir.

Çiğ Noktası : Sabit basınçta soğutulan nemli havanın içerdiği su buharının yoğunlaşmaya başladığı sıcaklığa denir.

Yaş Termometre Sıcaklığı : Belirli bir su kütlesinin doygun olmayan hava tarafından etkilendiğini varsayalım suyun
sıcaklığı bu havanın sıcaklığından daha büyük olursa sudan havaya ısı geçişi başlar ve su ağır ağır buharlaşarak soğur. Suyun sıcaklığı havanın sıcaklığına eşit olunca sudan havaya ısı akımı durur. Ancak hava doygunlaşmadığı için buharlaşma devam eder. Buharlaşmanın devam etmesi suyun sıcaklığının havanın sıcaklığının altına düşmesine neden olur. Bu durumdada havadan suya ters ısı akımı başlar . Belli bir noktadan sonra ısıl denge sağlanır. Havayla suyun arasındaki ısıl dengenin sağlandığı sıcaklığa termodinamikte ve klima tekniğinde yaş termometre sıcaklığı denir. Üzerine ıslak pamuk sarılmış bir termometrenin gösterdiği sıcaklık yaş termometre sıcaklığıdır.

Kritik Basınç : Kompresörün çalışması için gerekli olan basınçtır.
Otomobillerde kullanılan klimaların ana parçaları:
1 . Kompresör : Sistemin içindeki akışkanı yüksek basınçlı gaz haline dönüştürüp devreye pompalar.
2 . Kondenser : Yüksek basınç ve sıcaklıkta , gaz halindeki akışkanı sıvı hale getirir
3 . Evaporatör : Düşük basınç ve sıcaklıktaki sıvı akışkanı gaz haline getirir.
4 . Receiver : Sistemin içinde dolaşan akışkanı depolar , içindeki nem ve pislikleri alır.
5 . Evaporatör Fanı : Elektrik motorundan aldığı tahrikle çalışan fan evaporatörün üzerinden aldığı soğuk havayı kanallara üfler
6 . Kondenser Fanı : Elektrik motorlu fan kondenser ısındığı zaman termostatı sayesinde devreye girerek soğutma yapar
7 . Kompresör Kasnağı : Motor kayışından aldığı tahrikle kompresörün çalışmasını sağlar.

Klima kullanımının sürüş güvenliğine etkisi:
Sıcaklığın 21 ile 27 derece arasında olduğu bir ortamda yapılan test sürüşünde otomobilin içine yerleştirilen hoparlörlerden zil çalması , korna sesleri , itfaiye sireni vb. gibi sesler verilerek sürücünün bu sesleri zamanında duyup duymadığını kontrol etmek için bir pedala basması istenmiş . 27 dereceye ulaşıldığında sürücünün seslere gösterdiği reaksiyon süresinin % 20 ve daha da üzerinde oranlarda arttığı saptanmış. Ayrıca sıcaklık 27 derecedeyken 21 derecenin iki katı oranında sinyal dikkate alınmayarak atlanmış. Yüksek ısıdan etkilenen sürücünün 0,5 promil oranında alkol alan bir sürücüyle aynı durumda olduğu saptanmış. Bir çok kazaya yol açan saniyelik uykunun %32´si yüksek sıcaklık meydana gelmektedir.

Otomobillerde klima nasıl kullanılmalıdır ?:
Klima kapalı konumda bulundurulmalı . Otomobilin motoru çalıştırılıp motor ısıtılmadan kesinlikle klima çalıştırılmamalıdır
Isınmış havanın hızla dışarı çıkabilmesi için camlar kısa bir süre açık tutulmalıdır.
Klima çalıştığı zaman hava sıcaklık düğmesi soğuk konumda olmalıdır.
Motor çalıştıktan sonra klima önce düşük devirde istenirse daha sonra yüksek devirde çalıştırılmalıdır
Klimalar açıldığı zaman hava kesinlikle kişilerin gövdesine direkt olarak gitmemelidir
Üflemeler tabana ve camlara verilmelidir.
klima açıkken camlar kapalı tutulmalıdır. böylece enerji kaybı önlenmiş olur.

Hermetik Kombi:
Tek baca deliğinden, hem temiz havanın içeri alınıp, hemde yanmış gazın aynı bacadan dışarıya verilmesi durumudur. Hermetik kombinin baca borusunun içine doğru bakarsanız içiçe 2 boru vardır. Böylece ortama (cama veya duvara) ikinci bir delik açılmasına ( havalandırma deliği) gerek kalmaz.

Nemli Hava:
Çevremizi saran hava yalnızca N2 ve O2'den oluşmaz yüksek oranda su da barındırır.
Su buharı miktarı çevre şartlarına bağlı olarak değişir. Havanın içerisindeki aşırı nem insanlar için rahatsız edici boyutlardadır. Sıcaklığın aynı olmasına rağmen nem oranı yüksek hava daha çok rahatsız edicidir.

Mutlak nem:
1 m3 nemli havanın içerdiği su buharı miktarının kuru hava miktarına oranına mutlak nem denir. Mutlak nemi 1 kg. kuru havanın içerdiği su buharı miktarı olarakta tanımlamak mümkündür.

Bağıl Nem:
1 m3 nemli havanın içerdiği su buharı miktarının aynı sıcaklık ve aynı toplam basınçta içerebileceği maksimum su buharı miktarına oranına denir.

Çiğ Noktası:
Sabit basınçta soğutulan nemli havanın içerdiği su buharının yoğunlaşmaya başladığı sıcaklığa denir.
Yaş Termometre Sıcaklığı:
Belirli bir su kütlesinin doygun olmayan hava tarafından etkilendiğini varsayalım suyun sıcaklığı bu havanın sıcaklığından daha büyük olursa sudan havaya ısı geçişi başlar ve su ağır ağır buharlaşarak soğur. Suyun sıcaklığı havanın sıcaklığına eşit olunca sudan havaya ısı akımı durur. Ancak hava doygunlaşmadığı için buharlaşma devam eder. Buharlaşmanın devam etmesi suyun sıcaklığının havanın sıcaklığının altına düşmesine neden olur. Bu durumdada havadan suya ters ısı akımı başlar . Belli bir noktadan sonra ısıl denge sağlanır. Havayla suyun arasındaki ısıl dengenin sağlandığı sıcaklığa termodinamikte ve klima tekniğinde yaş termometre sıcaklığı denir. Üzerine ıslak pamuk sarılmış bir termometrenin gösterdiği sıcaklık yaş termometre sıcaklığıdır.

Kritik Basınç:
Kompresörün çalışması için gerekli olan basınçtır.

Çelik kazan:
Çelik esnek bir malzeme olduğu için ısı tekniğinde en uygun malzeme olarak bilinmektedir. Yüksek ısıl gerilimlere dayandığından çatlama riski yoktur. Çelik kazanların uluslararası standartlara uygunluk şartı aranmalı, doğalgaza uygun dizayn edilmiş olmalıdır. Fiyatları diğer seçeneklere göre ucuz, tamiratı daha kolay ve kireçlenme riski düşüktür.
Blok olarak üretildikleri için nakliyeleri, dar yere sokulmaları dökme dilimli kazanlar gibi kolay değildir.
Çelik kazanlar TSE 497, TSE 4040, TSE 4041(ısıl verim, kapasite)satandartlarına uygun olmalıdır.

Döküm kazanlar :
Çelik kazanın kazan dairesine taşınamadığı durumlarda dilimler halinde döküm kazan kullanılabilir. Dilimlerin montajı mutlaka uzman kişilerce yapılmalıdır. Ömürleri uzundur, pahalıdırlar, kullanımdan kaynaklanan döküm çatlakları tamir edilemeyeceğinden dilim değişimi gerekir, dilim ilavesi ile kapasite artırımı mümkündür. Döküm gevrek bir malzeme olduğundan uygun olmayan kullanım ve işletme koşullarında çatlama riski vardır. Döküm kazanların ithal edildiğinde, DIN 1691 ve 4702 normuna yerli kazanlarında TSE 430 , 4040, 4041 (ısıl verim) satndartına uygun olması gerekir.

Yoğuşmalı kazan:
Duman gazlarında bulunan su buharının kazan içerisinde yoğuşması kazan ömrünü olumsuz etkilediğinden engellenmek istenir. Bu nedenle su buharı duman gazı ile birlikte bacadan atmosfere atılır.
Ancak bu su buharı bir enerji taşımaktadır ve klasik tip sıcak su kazanlarında bu enerjiden faydalanmak mümkün değildir. Günümüzde bu enerjiden de faydalanmanın yolları bulunmuştur. Yoğuşmalı kazanlar duman gazında bulunan su buharını yoğunlaştırarak ve baca gazı sıcaklığını düşürerek ilave enerji kazanır. Yoğuşmalı kazanlarda baca gazındaki su buharının yoğuşturulması için gazların temas ettikleri yüzeylerin sıcaklıkları baca gazı yoğuşma sıcaklığı değerinin altında olmalıdır. Aksi halde bir yoğuşma olmaz. O halde yoğuşmalı kazanların etkin bir şekilde kullanılması için, sistem su sıcaklıkları yoğuşma sıcaklıklarının altında olmalıdır.

Doğalgazda kullanılan brülörler de şu şekilde sınıflandırılır.

Brülör:
Brülör, yakıtın hava ile uygun oranda karıştırılarak tam olarak yakılmasını sağlayan cihazdır.ÇeşitleriBrülörler değişik kriterlere göre sınıflandırılmaktadır. Bunlardan başlıcaları:Kullanılan Yakıt Cinsine Göre: Tek Yakıtlı Brülörler Katı Yakıt Brülörleri Kömür Talaş, vb. yakıtlar Sıvı Yakıt Brülörleri Fuel-Oil No:6 Motorin (Mazot) Gaz Yağı Gaz Yakıt Brülörleri Doğalgaz LPG Özel Yakıt Yakan Brülörler Gliserin Hayvansal Yağlar Yüksek Fırın Gazı(İngilizce: Blast Furnace Gas), vb. yakıtlar Çift Yakıtlı Brülörler Yukarıda bahsedilen yakıtlardan iki tanesini ayrı ayrı ya da aynı anda yakan brülörlerdir. Üç Yakıtlı Brülörler Yakıtın Atomizasyon (Parçalanması)Yöntemine Göre: Yüksek Basınç ile Püskürtmeli Brülörler (Memeli Brülörler) Buhar/Hava Atomizasyonlu Brülörler(Buhar/Hava Parçalamalı Brülörler) Rotatif Çanaklı Brülörler.

Üflemeli Brülörler :
Dökme dilimli kazanlarda dilim ilavesiyle kapasite yükseltilmesinde brülör değişimi gerekmeyebilir. Bu tip brülörlerde yanma havası bir fan vasıtasıyla alınır. Üflemeli brülörlü kazanlarda brülör değişimi vasıtasıyla yakıt tipi rahatlıkla değiştirilebilmektedir. Merkezi kazan sistemlerinde mutlaka 2 - 3 kademeli ve modülasyonlu brülörler tercih edilmelidir. Tek kademeli brülörler daha küçük kapasitelerde (örneğin 70 kw altında)tercih edilebilir. Havalandırmanın rahat olmadığı kazan dairelerinde tercih edilmelidir, gürültüleri fazladır, hareketli parçaları olduğundan arıza ihtimali daha fazladır, bağlandığı kazandan söküldüğünde kazandan başka bir yakıt yakabilir.

Atmosferik Brülörler :
Yakma sistemi evlerimizde sofbenin aynısıdır, gürültü yok denecek kadar azdır, bu tip brülörler doğalgaz ve LPG yakarlar, kazan dairesi havalandırmasının iyi olması gerekir, baca bağlantısının rahat olması gerekir, arıza ihtimali yok gibidir.

Alevsiz Brülörler :
Seramik fiber yanma kafası dolayısıyla alevsiz yanma teknolojisine sahip bir brülördür. Yalnızca kendisine özel kazanlarda kullanılabilir. Özel bir brülördür.

Çift Yakıtlı Brülörler :
Hem fuel oil hem de gaz yakabilen brülörler olup, gazın kesilmesi halinde fuel oil ile çalışma imkanı sağlar. Kesintisiz çalışmak zorunda olan endüstriyel tesislerde tercih edilirler.

Kişilerin ısıtma cihazlarını yaşadıkları mahalde kendi konfor ve istekleri doğrultusunda kullanarak ısınma şeklidir. Bireysel ısıtmada genel olark ilk yatırım maliyeti merkezi sisteme göre daha yüksek olmasının yanısıra işletme maliyeti de, cihazların ulaştığı verim değerlerinin düşük olması nedeniyle daha yüksektir.

Tercih edilmesinin başlıca nedeni yakıt ücretlerinin kişiye özel olarak ödenmesidir.