Soğutmada Arıza Tespiti

Soğutmada Arıza Tespiti

SOĞUTMADA ARIZA TESPİTİ

Bir soğutma sistemi, bir soğutucunun buharlaşması ve yoğunlaşma vasıtasıyla ısıyı, bir ısı kaynağından bir ısı havuzuna transfer eden bir cihazdır. Ayrıca, soğutma sistemi sıvı soğutucunun kayma noktasının kontrol edilmesiyle çalışır.

Bunu akılda tutarak, eğer ısı kaynağındaki ısı enerjisi yeterliyse, soğutma sistemi uygun miktarda soğutucuya sahipse, soğutucu arzu edilen debide akıyorsa ve ısı havuzu verilen ısıyı arzu edilen ölçüde soğurabiliyorsa, sistemin çalışması gerekir. Bu koşullardan herhangi bir sapma, sıcaklık ve basınç ölçümlerinde yada üniteyi çalıştırmak için gerekli elektrik akımında kendini gösterecektir.

Bölüm 6’ da soğutma sistemlerindeki çeşitli problemler olası çözümlerle birlikte sıralanmıştır. Aşağıda verilenler, soğutma sistemi arızaları için önerilen nedenlerdir.

· 6.1. Düşük emme basıncı

· 6.2. Yüksek emme basıncı

· 6.3. Yüksek basma basıncı

· 6.4. Düşük basma basıncı

· 6.5. Evaporatörde hatalı yük

· 6.6. Kötü yük dağılımı

· 6.7. Tıkalı dağıtım veya serpantin devreleri

· 6.8. Kısıtlı veya tıkalı sıvı hattı

· 6.9. Soğutucu basınç düşürücü cihazı yanmış (bozulmuş) veya yanlış

ayarlanmış

· 6.10. Gerekenden küçük boyutlandırılmış soğutucu hatları

· 6.11. Soğutucu eksikliği

· 6.12. Aşırı soğutucu dolumu

· 6.13. Tıkalı kondenser

· 6.14. Arızalı fan motoru veya tahriği

· 6.15. Ünite yerleşimi

· 6.16. Sistemde hava

· 6.17. Kısıtlı sıcak gaz hattı

· 6.18. Soğutucu kontrol cihazının kaçırması

· 6.19. Yağla tıkanmış serpantin

· 6.20. Düşük ortam sıcaklığı

· 6.21. Kompresörün yanması

· 6.22. Gerekenden küçük boyutlandırılmış ünite

· 6.23. Titreşim / gürültü.

6.2.Düşük emme basıncı

İster hava soğutmalı bir ünite (yüksek sıcaklık), ister bir buzdolabı (orta derecede sıcaklık), isterse de dondurucu kabin (düşük sıcaklık) olsun, bir soğutma sisteminin çalışma emme basıncı, evaporatördeki ısı yüküne bağlı olarak bir basınç aralığında bulunur. Evaporatördeki ısı yükü de, evaporatöre giren hava veya sıvının miktarına ve / veya sıcaklığına göre değiştiği için, kesin çalışma emme basınçları oluşturmak mümkün değildir. Bu yüzden, bir soğutma sistemini çalışma emme basıncının, genellikle yüksek ya da düşük olmadıkça, anlamlı bir değeri yoktur.

Normalde emme basınçları, yüksek sıcaklık aralığında soğutucunun 1 °C ila 18 °C kaynama noktası değerleri arasında, orta sıcaklık aralığında –23 ila –15 °C’ ta ve düşük sıcaklık aralığında –32 ila –20 °C’ ta çalışırlar. Bu değerlerden çok daha düşük olan eşdeğer emme basınçları, gazın kompresöre, kopresörün gazı sıkıştırdığı kadar çabuk geri dönmediğini gösterir. Çok yüksek emme basıncı olması halinde ise, kompresör gazı, gazın kompresöre geri döndürüldüğü kadar hızlın sıkıştırılmamaktadır.

Bu durum, sızdıran bir tankı bir hava beslemesinden doldurmakla karşılaştırılabilir. Eğer hava tanka, tankı terk ettiğinden daha hızlı girerse, tank basıncı yükselecektir. Eğer beslemesi, dışarı çıkan havadan daha az ise, basınç düşecektir. Soğutma sistemine gelince, problem kompresöre dönen buharın hacminin azalmasının veya kompresörün soğutucu buharıyla başa çıkamamasının sebebini belirlemektir.

Bir motor kompresörünün verimliliği, kompresöre giren gazın basıncına (emme tarafı) ve kompresörden çıkan gazın basıncına (boşaltma) bağlıdır. Basınçtaki bu fark, sıkıştırma diferansiyeli (oranı) olarak bilinir. Eğer emme basıncı düşer ve / veya boşaltma basıncı yükselirse, basınç farkı artar ve kompresörün hacimsel verimi (kompresörün gaz pompalama kabiliyeti) azalır. Tersine, eğer emme basıncı artar ve / veya boşaltma basıncı azalırsa bu, sıkıştırma diferansiyelinde bir azalmaya yol açar, sıkıştırma hacimsel verimi artar.

Bunun anlamı, normal olarak çalışan bir soğutma sisteminde, evaporatörde geliştirilen soğutucu miktarı ve kompresörün hacimsel veriminin, tanka giren hava miktarının, tanktan sızan hava miktarına eşitlendiği ve tank basıncının sabit kaldığı zamanki gibi bir denge noktasına eriştiğidir. Bu yüzden emme gazı denge noktası basıncı, yalnızca bu denge noktası normal aralığın altında veya üstünde olduğunda önemli hale gelir.

Aşağıda sıralananlar düşük emme basıncının nedenleri olabilir :

· Evaporatörde hatalı yük

· Kötü yük dağılımı

· Tıkalı dağıtım veya serpantin devreleri

· Soğutucu basınç düşürücü cihaz yanmış veya yanlış ayarlanmış

· Gerekenden küçük boyutlandırılmış soğutucu hatları

· Soğutucu eksikliği

· Yağla tıkanmış serpantin

· Düşük basma basıncı

· Yüksek emme basıncı

6.3. Yüksek emme basıncı

Emme basıncı, ısı soğurarak ve sıvı soğutucuya kaynatarak emme buharı üreten evaporatörle, buharı sıkıştıran ve yüksek basınçlı sıcak buharı kondensere boşaltan kompresör arasında bir dengedir.

Eğer her hangi bir sebepten, evaporatör buharlaştırma oranını arttırırsa veya kompresör buharı sıkıştırma yeteneğini kaybederse, emme basıncı daha yüksek bir değerde dengeye gelecektir. Doğal olarak, bir sistem devreye ilk girişinde emme basıncı, evaporatörde birikmiş olan ısı yükünden dolayı yüksek olacaktır. Makul bir süre çalıştıktan sonra emme basıncının normale düşmesi gerekir. Eğer yüksek olmaya devam ederse, bunun nedeni evaporatördeki aşırı buharlaştırma oranı veya kompresörün pompalama oranının düşmesi yada ikisinin birleşimi olabilir.

Evaporatörde buharlaşma oranının aşırı olmasının nedeni şunlar olabilir:

· Evaporatörde hatalı yük

· Soğutucu basınç düşürücü cihaz yanmış veya yanlış ayarlanmış

· Aşırı soğutucu dolumu

Kompresörün pompalama oranındaki azalmanın nedeni şunlar olabilir:

· Yüksek basma basıncı

· Aşırı soğutucu dolumu

· Tıkalı kondenser

· Arızalı fan motoru veya tahriği

· Ünite yerleşimi

· Sistemde hava

· Kısıtlı sıcak gaz hattı

· Soğutucu kontrol cihazının kaçırması

6.4.Yüksek basma basıncı

Yoğuşma ünitesindeki yüksek basma basıncına, kondenserin kompresörün çıkan sıkıştırılmış gazdan ısıyı, gazın kompresörde sıkıştırıldığı kadar çabuk çekememesi yol açar. Kondenserin ısı transfer etme kabiliyeti, kanatçık ve boru yüzeyinin her metrekaresinin transfer oranı, kondenserden geçen havanın miktarı ve kondensere giren havanın sıcaklığı (ünite çevresi) ile belirlendiğinden, bu faktörlerden birindeki herhangi bir değişme, kondenser toplam transfer kapasitesini etkileyecek. Aşağıdaki sıralananlar, kondenserin bir veya daha fazla transfer faktörünü etkileyecek unsurlardır:

· Aşırı soğutucu dolumu

· Tıkalı kondenser

· Arızalı fan motoru veya tahriği

· Ünite yerleşimi

· Sistemde hava

· Kısıtlı sıcak gaz hattı

6.5.Düşük basma basıncı

Düşük düşü basıncına, kondenserin ısı çekme oranının normalden daha yüksek olması veya kompresörün buhar pompalama oranında bir azalma olması sebep olur. Kondenser, ısıyı buhardan istenilen oranda çektiği sürece, bunu sağlayacak kondenser sıcaklığı ve basıncı istenen aralıkta olacaktır.

Eğer basma basıncının düşük olmasının nedeni, kompresörün pompalama oranının düşmesi ise, problem şunlardan biri olabilir:

· Düşük emme basıncı

· Evaporatörde hatalı yük

· Kötü yük dağılımı

· Tıkalı dağıtım veya serpantin devreleri

· Kısıtlı veya tıkalı sıvı hattı

· Soğutucu basınç düşürücü cihazı yanmış (bozulmuş) veya yanlış

ayarlanmış

· Gerekenden küçük boyutlandırılmış soğutucu hatları

· Soğutucu eksikliği

· Yağla tıkanmış serpantin

· Kompresörün yanması

Eğer basma basıncının düşük olmasının sebebi, kondenserin ısı çekme oranında bir artış ise, problem şu olabilir:

· Düşük ortam sıcaklığı

6. 6. Evaporatördeki hatalı yük

Düşük emme basıncının en çok görülen sebebi, evaporatördeki yükün yetersiz olmasıdır.

6. 6. 1. Hava

Hava transfer maddesi olduğu zaman, çoğunlukla yanlış vantilatör hızı, yüksek kanal veya hava geçiş direnci (orta ve düşük sıcaklıklı uygulamalarda uygunsuz ürün yerleşimi), kirli hava filtreleri veya kirli hava filtreleri olan bir serpantinin tıkalı olması, başlıca problem nedenleridir. Sık sık, iki veya daha fazla sebebin birleşmesi de olur. Hava filtrelerinin kirli olması hepsinden fazla problem yarattığı için:

1. Başka kontroller yapmadan önce, ilk olarak hava filtrelerini kontrol ediniz ve temizleyiniz veya değiştiriniz. Serpantinde yapılacak tüm sıcaklık düşümü testleri ve de emme basıncı kontrolleri filtreler temizken yapılmalıdır.

2. Hacim damperlerini veya hava kontrol damperlerini ayar değerlerinin değişmediğinden emin olmak üzere kontrol ediniz. Ürünün hava yollarını tıkamadığından emin olunuz. Sık sık, yeterli bilgisi olmayan insanlar yaratacağı sonuçları düşünmeden hava damperlerini veya kontrol cihazlarını kapatarak hava dağıtım sisteminde değişimlere yol açarlar.

3. Vantilatör motorunu, vantilatörü ve tahriği (eğer vantilatör kayış tahrikli ise) kontrol ediniz.

a. Vantilatör motorun uygun şekilde yağlanmış ve serbestçe çalışıyor olmalı.

b. Vantilatör kasnağı temiz olmalı – kanatlar toz, kir veya diğer pisliklerle dolmuş olabilir. Eğer kasnak kirli ise, yerinden çıkarılmalı ve tamamen temizlenmelidir. Fırçalamayı denemeyiniz çünkü kötü bir temizleme, kasnakta dengesizliğe yol açar, aşırı titreşim ve gürültü olur. Bu da, kasnağın parçalanmasına sebep olabilir.

c. Kayış tahrikli vantilatörlerde, vantilatör yatakları yağlanmalı ve serbestçe çalışıyor olmalı.

d. Vantilatör tahriği iyi durumda ve uygun şekilde ayarlanmış olmalı. Çatlamış veya ağır şekilde parlamış kayışlar değiştirilmelidir. Kayışın ağır şekilde parlamış olması kayışın çok sıkı çalışmasından kaynaklanır. Düzgün ayarlama kayışı bastırma kabiliyeti gerektirir. Kasnaklar arası mesafenin yarısı, mil merkezleri arasındaki her 12 cm. için 1 cm. dir.

e. Vantilatör hızı doğru ayarlanmış olmalı. Vantilatör hızı hava evaporatörden geçerken havanın sıcaklık düşümünün ölçülmesi ile ayarlanır.

Genel olarak, yüksek sıcaklık uygulamaları (iklimlendirme) serpantinde 8 ila 14 °C’ lik orta derece sıcaklıklı uygulamalarda bu T 3 ila 8 °C ve düşük sıcaklıklı uygulamalarda da, 3 ila 5 °C lik T ile çalışır.

Soğutma uygulamalarının çok çeşitli olmasından dolayı belli bir teçhizat parça için uygun D T’ nin belirlenmesinde teçhizat imalatçısı ile temas edilmelidir.

Bu problem, ısı transferi vasıtası sıvı olduğu zaman, çoğunlukla, sıvı soğutma evaporatörün sıvı kısımlarının cidarlarındaki tortularından kaynaklanır. Eğer su kullanılıyorsa bu, kireç tortuları olabilir veya soğutulacak sıvıdan çöken maddelerdir.

Bu tür aşırı tortuların birikip birikmediğini belirlemenin en iyi yolu, giriş basıncına göre, serpantini terk eden sıvının basıncında bir kayıp veya düşüş olup olmadığını belirlemektir. Aradaki fark serpantin sıvısı devresindeki akış direncini verecektir.

6. 7. Kötü yük dağılımı

6. 7. 1. Hava

Serpantin soğutma havası söz konusu olduğunda serpantinin her devresinin, kendi payına düşen soğutma yükünü, kaldıracağı eşit miktarda soğutma yükü (hava m3/dk) alması gerekir. Hava serpantin üzerinde uygun şekilde dengelenmezse, serpantinin kapasitesi ve verimi düşer. Bu dengesizliğin etkisi, basınç düşürme cihazı termostatik genleşme valfı olduğu zaman, çoklu kılcal boru kullanıldığı zamandakinden farklıdır.

TG Valfları : TG valf kullanan çok devreli serpantinlerde, dağıtıcı ve besleyici borular soğutucu akışını, TG valf üzerinden tüm devrelere eşit olarak bölerler.

En büyük potansiyel dengesizliğin bulunduğu yerdeki durum, havanın serpantine girmeden önce 90 °C lif bir dönüş yapması gereken bir yerdedir. Hava bir köşeye döndüğünde, santrifüj kuvvet üretilir, hava yön değiştirildiğinde bu kuvvet havanın, eğrinin dış yarıçapın da toplanmasına neden olur. Sonuç olarak dıştaki serpantin bölümleri, içteki serpantin bölümlerinden daha çok hava alacaklardır.

Her bölüme eşit miktarda soğutucu geldiğinden, akış eğrisinde iç yarıçapa en yakın serpantin bölümlerindeki sıvı soğutucu tamamen buharlaşmayacaktır. Serpantinden sıvı halde geçecek ve tüm serpantini terk eden gazı, normalden daha düşük bir sıcaklığa soğutacaktır. Bu daha düşük gaz sıcaklığı, TG valfın, daha hafif yük taşıyan bölümlerin ihtiyaçlarına göre kapanmasına sebep olacak ve serpantinin, yükü karşılamak için gerekli soğutucunun geçeceği diğer bölümleri yükten yoksun kalmış olacaktır. Serpantinin tümünün kapasitesi ve verimi büyük ölçüde düşecek, emme basıncı normalden daha düşük bir basınçta dengelenecek ve sistemin toplam kapasitesi de azalacaktır.

Kılcal Borular : kılcal borulu serpantinlerde, serpantin devresinde yük dengesizliği, sıvı kaybına yol açar, kompresöre sıvı geri dönüşü olabilir ve sıvı taşmasıyla, kompresör arızası baş gösterebilir.

Eğer devrelerden biri, serpantindeki soğutucuyu kaynatacak kadar yeterli yük almazsa, devrenin sonunda kalmış olabilecek bir miktar sıvı, devreden çıkar, emme hattına girer ve kaynama işlemini tamamlamaya yetecek kadar ısı elde edilene dek bu hatta yol alır. Yalıtılmış edilmiş emme hatlarında, mevcut ısı çoğunlukla, sıvı soğutucunun kompresöre girmesini ve ona zarar vermesini önlemeye yetecek miktarda değildir.

Kullanılan basınç düşürme cihazına bakmazsızın, serpantin, her bir devrenin kesit alanından geçen havanın sıcaklık düşümünün yaklaşık aynı olduğundan ve devrelerdeki soğutucu sıcaklık artışının (kızdırma ısısı) aynı olduğundan emin olmak üzere kontrol edilmelidir.

Zaman zaman, gerekli hava dağılımını garantilemek için, dönen kanatlar ve ayırıcı damperler koymak gereklidir. Bunlar daima serpantinin giriş tarafına konulur. Serpantinden hava dağılımı, serpantinin performansı açısından hiçbir zaman problem değildir.

6. 7. 2. Sıvı

Hava dengesizliği hakkında anlatılanlar, sıvı soğutmalı serpantinler için de geçerlidir. Dengesiz yükler, kafa (dağıtıcı) plakası contaları yanlış değiştirmediyse veya conta hatalı yerleştirildiği için, devreler arasında sıvı baypasına yol açmıyorsa, ender olarak problem yaratırlar. Maalesef, su soğutmalı tiplerde, bu dengesiz yük, yalnızca düşük emmeli yük, yalnızca düşük emme basınçları olarak kendini göstermekle kalmaz, çoğu zaman serpantinin donmasına ve serpantin borularının zarar görmesine, serpantin sızdırmasına da yol açar. 150 tonluk bir vakumlu soğutucudaki soğutma devresinin, yanlış yerleştirilmiş bir su kafası contasından dolayı donarak su ile dolması durumunda kurutulması zaman alıcı ve pahalı bir işlemdir.

6.8.Tıkalı dağıtım veya serpantin devreleri

Emme basıncının düşük olmasının başka bir sebebi, özellikle yeni tesislerde, dağıtım ağzının, serpantin besleme borularının veya kılcal boruların tıkalı olmasıdır. Bu durum, serpantin üzerinden hava dağılımının kötü olmasıyla aynı sonuçlara yol açar, çünkü serpantin, emme basıncını uygun bir aralıkta tutacak kadar hızlı bir şekilde soğutucu buharı üretememektedir.

Çıkan hava sıcaklığı testinin sonuçları, serpantin bölümünden çıkan gazın sıcaklılığının, bölümün kalanının hava sıcaklığından oldukça daha yüksek olması ve bu serpantin bölümünden geçen havaya ait uygun olmayan sıcaklık düşümünün ölçüldüğü testle aynı olacaktır. Sonuç, kompresörün buharı sıkıştırma kabiliyetinin serpantinin buhar üretme kabiliyetinden daha fazla olması ve sistemin normalden daha düşük bir serpantin ve sistem kapasitesiyle çalışması olacaktır.

Serpantinlerin tıkanmasının tamir edilmesi, tamamen mekanik bir işlemdir. Ancak, serpantin borularının kesilmesi, tıkanmayı baypas veya yok etmek için de olsa asla yapılmamalıdır. Eğer tıkanıklık giderilemiyorsa, serpantinin değiştirilmesi daha iyidir. Serpantin borularının baypas edilmesi veya besleme borularının kısaltılması, serpantin bölümlerinin kapasitesinde bir dengesizliğe ve serpantin ve sistem kapasitesinin düşmesine sebep olur. Kılcal boruların kısaltılması yalnızca borudaki basınç düşümünü azaltacak, serpantin çalışma basıncını artıracak, soğutucu ve yük arasındaki sıcaklık farkını azaltacak ve serpantin kapasitesini de düşürecektir. Tıkalı kılcal borular, sistemin tasarım performansını elde etmek için, aynı ölçü ve uzunluktaki borularla değiştirilmelidirler.

6. 9. Kısıtlı veya tıkalı sıvı hattı

Evaporatörün, normal bir emme basıncında kompresör kapasitesini tatmin etmeye yetecek kadar soğutucu buharı üretmesi için, serpantinde kısıtlanmamış bir sıvı soğutucu akışı olması gereklidir. Bunun anlamı, sıvı hattının, kondenserin çıkışında soğutucunun alındığı noktadan itibaren, (eğer varsa) sıvı deposundan (receiver), kurutuculardan, izleme camından, soğutucu kontrol cihazından (ör. sıvı hattı solenoid valfı) ve sıvı hattından geçerek serpantinin girişindeki basınç düşürme cihazına kadar, kısıtlamalardan uzak olması gerektiğidir. Kısıtlamalar veya tıkaçlar, eğer çalışmayı etkileyecek kadar ciddiyse, çoğunlukla sıvının kaynama noktasını, soğutucunun genleşeceği bir noktaya indirecek kadar ciddiyse, çoğunlukla sıvının kaynama noktasını, soğutucunun genleşeceği bir noktaya indirecek kadar basınç düşümü üretirler. Bu, kısıtlama uçlarında yüzey sıcaklık termometreleriyle ölçülebilecek bir sıcaklık düşümü yaratır.

Eğer sıvı hattında aşırı bir basınç düşümü olduğundan şüphe ediliyorsa, normal yollarla yapılan araştırma sonuç vermez, gerçek sıvı basıncını okumak için basınç düşürme cihazının hemen önüne bir basınç göstergesi takmak gerekebilir. Bu noktadaki sıvı basıncını asla kompresör boşaltma basıncından 1,7 bardan daha aşağıda olmamalıdır. Eğer 1,7 bardan daha yüksek bir basınç düşümü bulunursa, hattın sistematik olarak araştırılması gerekir. İmalatçı (özellikle kılcal boru veya sıvı hattı kısıtlayıcısı kullanıldığında) basınç düşürme fonksiyonunun bir parçası olarak küçük sıvı hatları kullanırsa, bu kuraldan istisnalar olabilir. Bu hallerde, sıvı hattı ölçüsü ve uzunluğu değiştirilmemelidir.

6.10. Soğutucu basınç düşürme cihazı yanmış veya yanlış ayarlanmış

6.10.1Termostatik Genleşme Valfı

Ünitenin üzerinde sevk edilen termostatik genleşme valfları, fabrikada ayarlanır ve bu ayarlama, doğru yapılan bir kızdırma ısısı kontrolünden sonra olmadıkça asla değiştirilmemelidir.

TG valfı, gaz, serpantinden geçerken kızdırma ısısının sabit olmasını temin etmek üzere görev yaptığı için, valfın ayarının değiştirilmesi sonucu, valf açıldıysa yalnızca serpantini taşırır veya valf kapatıldıysa serpantin kapasitesini azaltır. Bu yüzden, TG valfını ayarlamadan veya değiştirmeden önce tüm diğer sorun olasılıklarını kontrol ediniz. Tüm diğer olasılıklardan bir şey çıkmadıysa bile, valfta bir ayarlama yapmadan önce valf gövdesini ve giriş filtresini sökünüz ve temizleyiniz.

Valfın, neredeyse kapalı bir konumda, tam kapalı bir konumda veya tam açık bir konumumda sıkışmış olması mümkündür. Bazen kötü montajlardan dolayı kir, lehim veya başka maddeler veya hatalı boşaltmadan dolayı donmuş nem, soğutucu sıvının valften akışını kısıtlar veya evaporatöre sıvı akışını tamamen durdurur. Bu durumda, eğer ünitede bir düşük basınç kontrol cihazı varsa, genleşme valfı kısmen tıkanınca ve evaporatöre yeterince sıvı giremeyince, kompresör kısa devre yapacaktır (yani, sık aralıklarla durup çalışacaktır.)

Genleşme valfı tamamen tıkandığında, kompresör evaporatördeki basıncı, düşük basınç kontrol cihazının kompresörü durduracağı olan devreyi kesme noktasına kadar düşürecektir. Eğer sistemde düşük basınç kontrol anahtarı yoksa, kompresör motor sargıları aşıra ısınana (motor soğutmasında buhar eksikliğinden dolayı) ve aşırı yük koruyucu devreyi kesene dek hiçbir iş yapmadan çalışmaya devam edecektir. TG valfında oluşabilecek tek gerçek arıza, güç elemanında yük kaybı olmasıdır. Valfteki diyagramın üsteki basınç kaybı iç yayın iğneyi yatay yöneltmesini ve valfı kapamasını imkan verecektir. O zaman valf, tıkalı bir valf gibi çalışacaktır.

6.10.2. Kılcal Borular

Kılcal borular, yalnızca istenen sonuçları elde etmek için, basınç düşümü ve kaynama noktası düşümü yaratmak üzere sıvı soğutucu akışına yeterli direnci olan küçük çaplı sıvı hatlardır. Kılcal borunun direnci, borunun uzunluğu ve iç çapı ile belirlendiği için, karşılaşılabilecek tek problem tıkanıklığı olacaktır. Borunun iç çapı küçük olduğu için temizlemek çok zordur ve tamamen değiştirilmesi tavsiye edilir. En iyi sonuçları elde etmek için, yeni borunun eskisiyle aynı çap ve uzunlukta olması gerekir.

6. 11. Gereğinden küçük boyutlandırılmış soğutucu hataları

6. 11. 1. Emme Hattı

Evaporatör, kompresör kapasitesine, normal emme basıncı aralığında dengeleyebilecek kadar soğutucu üretilebilse bile, eğer emme hatları olması gerekenden küçük boyutlandırılmışsa ve akış direnci çok yüksekse, emme servis valfi bağlantı kısmında ölçülen emme basıncı çok küçük olacaktır. Bu aynı zamanda, kompresör veriminin düşük olması, evaporatör çalışma sıcaklığının yüksek olması vb. ile birlikte sistem performansında bir düşüş olması anlamına da gelir. Emme hattının doğru boyutlandırılması mecburidir.

6. 11. 2.Sıvı Hattı

Sıvı hattının, evaporatörün ihtiyaçlarına cevap verebilecek kadar sıvı taşıyamaması olasılığı da vardır. Hattın olması gerekenden küçük boyutlandırılmasındandır. Sıvı hattında, hattın minimum basınç düşümüne göre boyutlandırılması da çok önemlidir.

6. 12.SOĞUTUCU EKSİKLİĞİ

Sistemin arıza yapmasının ve servise ihtiyaç duyulmasının en yaygın sebebi, sistemde soğutucu kaybolmasıdır. Fabrikada monte edilen sistemlerde, sistemdeki basınç 17,5 Bar ila 21 Bar olarak ayarlanıp test edilir ve yılda 15. gr.lık soğutucu kaçağını ölçe bilecek elektronik kaçak detektörleri ile kaçak testi yapılır. Sistemin sahada monte edilen kısmı da aynı şekilde kontrol edilmelidir.

Her hangi bir anda sistemde soğutucu eksikliği belirlenirse, kaçağın yeri bulunmalı, tamir edilmeli ve sistem tekrar doldurulmadan önce boşaltılmalıdır. Sızıntı kontrolü yaparken, soğutma sistemindeki her cihazın tüm yüzeylerini kontrol ediniz. Bunun içine, evaporatör ve kondenserdeki tüm borular, tüm fabrikada ve sahada yapılmış bağlantılar, borunun baştan sona her yeri tüm bağlantı elemanları ve yerleri, hem de kompresördeki elektrik terminalleri ve kompresörün kaynak bağlantıları girer.

Birinin içinden geçen borulara, serpantin kıvrımlarına vb. metal kanal montaj vidaları konmuş olabilir; çocuklar birbirinden içinden geçen kondenser borularına çivi, tel vb. batırmış olabilirler. Hiçbir zaman, sistemin herhangi bir kısmının fabrikada yapılmış veya monte edilmişte olsa, gaz sızdırmaz olduğunu kabul etmeyiniz.

Sıvı soğutucu buharlaştığı zaman, soğutucunun kapladığı alan, birkaç kat artar. Örneğin, 1 m3 S – 22, 55 m3’ lük buhara genleşir, S – 12 ise 68 m3’ e. Bu yüzden, evaporatöre giren herhangi bir miktar S – 22 buharı (evaporatörde üretilmiyor), soğutma etkisini, giren buhar miktarının 52 katı azaltır. Eğer soğutucu yükü düşük olduğu için, sıvı hattında 1 m3’ lük

buhar oluştuysa veya bu kondenserden sıvı hattına girdiyse, bu buhar evaporatörde 52 m3’ lük buhar üretmek için gereken sıvının ısıyı soğuracak sıvı kapasitesi azalmıştır. Bundan dolayı, maksimum çalışma kapasitesi elde etmek için soğutucu serpantinin tam kapasite çalışmasını sağlamak üzere sistemde her zaman yeterince soğutucu bulunması çok önemlidir.

6.12.1.Soğutu Miktarının Belirlenmesi

Sistemde, düzgün çalışmaya uygun soğutucu miktarı, kullanılan basınç düşürme cihazının tipine ve bir depo kullanılıp kullanılmadığı bağlıdır.

Deposu Olan Sistemler : Genleşme valfı, düşük taraf şamandırası veya sıvı seviyesi kontrol cihazı gibi depolar kullanan sistemlerde, depoda, ısı toplama borusunda bir sıvı sızdırmazlığı temin edecek kadar sıvı bulunduğu sürece soğutucu dolum miktarı kritik değildir. Bu sistemde uygun dolumun ölçüsü, sistem maksimum kapasitede çalışıyorken, deponun yüksekliğinin üçte biri veya yarısıdır. Yük azalınca, fazla soğutucu depoda toplanacak ve sıvı yüksekliği depo yüksekliğinin yarısı veya dörtte üçü olacaktır. Depoda uygun sıvı yüksekli elde etmek için yalnızca yeterince soğutucu eklemek gereklidir.

Deposu Olmayan Sistemler : Deposu olmayan sistemler, sistem hafif yükler altındayken kondenserin alt borularının fazla soğutucu için depo görevi görmesine bağlıdırlar. Bu yüzden, sistemdeki soğutucu dolum miktarı, depo kullanılan sistemlerde olduğundan çok daha kritiktir. Bu sistemleri doldururken, doğru dolum miktarı, sıvını kondenserden çıkmadan önce doğru miktarda aşırı soğutulmasını sağlayacaktır. Yükün nispeten sabit olduğu düşük sıcaklıklı ve orta sıcaklıklı uygulamalarda, 5 ila 6 °C’ lik aşırı soğutma çoğunlukla, en iyi kapasite ve ünite verimini getirecektir. İklimlendirme üniteleri, yükün daha çeşitli olmasından dolayı, çoğunlukla 5 ila 10 °C aşırı soğutmada çalışırlar. Aşırı soğutma testleri, minimum 18 °C ve maksimum 46 °C normal dış ortam sıcaklık aralığında yapılmalıdır.

Bu aşırı soğutma değerleri çoğunlukla, kondenserin alt iki borusunun sıvı içerdiği ve kondenser yüzeyinin geri kalanından daha düşük bir sıcaklıkta olduğu anlamına gelir. Bu, standarda yani tasarım koşullarına ancak yakındır; dolayısıyla bu, sistemdeki sıvı miktarı açısından hassas bir kontrol değildir. Kaba bir kontrol olabilir, çünkü, eğer yoğuşan soğutucuyla sıvı soğutucu arasındaki fark, alt iki veya üç borudan çok daha fazlaysa, ünite kesinlikle aşırı doldurulmuştur. Eğer alt borularda sıcaklık farkı hissedilmiyorsa, ünitede soğutucu eksikliği vardır. Her iki durumda da, göstergeler ve termometreler takılmalı ve mevcut koşulları belirlenmek için testler yapılmalıdır.

6. 12. 2. Sistemin Soğutucu İle Doldurulması

Deposu Olan Sistemler : Sistemin boşaltılması ve yeniden doldurulması veya sadece sıvı deposunda uygun soğutucu seviyesi elde edilene kadar soğutucu eklenmesi mi gerekiyor? Buna verilecek cevap şudur : Sistemde hiç sıvı soğutucu var mı, yoksa sadece soğutucu buharımı var?

Bunun için yapılacak çabuk bir kontrol, yoğuşma ünitesi sıcaklığı ve ortam sıcaklığının eşitlenmesi için ünitenin bir süre kapalı tutularak, yoğuşma ünitesinin ortam sıcaklığının belirlenmesi için askılı bir psikrometre kullanılmasıdır. Ünite sıcaklığı ortam sıcaklığında iken yüksüz sistemdeki basınç, sistemdeki soğutucu tipine göre ortam sıcaklığına karşılık gelen basınca eşitlenmelidir. Eğer basınç bu eşdeğerden düşükse sistemde yalnızca buhar vardır ve boşaltıp, derin vakumdan başlayarak doldurulmalıdır. Eğer basınç bu eşdeğerden yüksek ise, sistemde hava veya başka yoğuşmazlar bulunabilir. Burada yine, sistem boşaltılmalı ve derin vakumdan başlayarak doldurulmalıdır.

Deposu Olmayan Sistemler : Deposu bulunmayan sistemlerde termostatik genleşme valfı olan sistemler için yük 120 gr. Soğutucuya kadar, kılcal borulu sistemler için de 15 gr. Soğutucuya kadar kritiktir. Tüm durumlarda sistemdeki soğutucunun ağırlığı bilinmediği için, en iyisi sistemi boşaltmak ve derin vakumdan itibaren doldurmaya başlamaktadır.

6. 13. Aşırı soğutucu dolumu

Sistemdeki soğutucunun aşırı doldurulması, tıkalı bir kondenser, fan motoru veya vantilatör motoru ve kasnağın yanması veya sistemde hava olması ile aynı belirtileri gösterecektir. Basma basıncının yüksek olmasının sebebi, sıvı soğutucunun kondenser borularında daha büyük bir yüzeyi kapsayarak, kondenserin ısı transfer kapasitesini düşürmesidir. Sonuç olarak, kondenserden çıkan sıvı soğutucunun aşırı soğutulma miktarı, normalden daha fazla olacaktır. Aşırı soğutulma miktarını artıracak tek şey, sistemde aşırı derecede soğutucu olmasıdır. Aşırı soğutma, yalnızca kondenserdeki sıvı miktarından etkilenir. Buna, sıvı hattındaki akış sınırlamaları veya sistemde aşırı soğutucu doldurulması sebep olabilir. Soğutucu dolumu aşırı olduğu için, daha sonraki belirtiler sistemin tipine bağlı olacaktır.

6. 13. 1 Termostatik Genleşme Valfli Sistemler

Termostatik genleşme valfı, evaporatördeki yük ihtiyacına göre evaporatöre soğutucu akışını sınırlamak üzerek tasarlanmıştır. Bundan dolayı, sistemdeki soğutucunun toplam miktarı, sistemde soğutucu azlığı veya basma basıncı aşırı yüksek olacak şekilde aşırı dolum olmadıkça, termostatik genleşme valfının faaliyetini etkileyemeyecektir.

Aynı zamanda, termostatik genleşme valfı çevrim dışı durumda kapalı olduğu için sistemde soğutucu fazlalığı olursa, bu fazlalık kondenserin ve deponun (varsa) içinde kalacaktır.

6. 13. 2 Kılcal Borulu Sistemler

Bu tip sistemde kullanılan kılcal boru, sıvı soğutucuyu borudaki basınç düşümüne göre geçirecektir. Dolayısıyla, herhangi bir sebeple boruya giren soğutucu üzerindeki basınç artarsa, borunun akış kapasitesi de artar. Bu, serpantindeki soğutucu miktarının normalden fazla olmasına sebep olur. Eğer sistem doğru olarak doldurulmuşsa, sistemde yalnızca serpantini doldurmaya yetecek kadar soğutucu vardır ve yalnızca serpantin çalışma sıcaklığında bir artma olabilir. Eğer sistem aşırı doldurulduysa, yine de, evaporatörü dolduracak ve evaporatörden dışarı akarak, büyük ihtimalle kompresöre sıvı halde girecektir. Bu, evaporatörden başka bir yerden alınan ısıyla oluşan buhar yüzünden sistem kapasitesini düşürecektir. Eğer yeterli sıvı soğutucu kompresöre dönerse, kompresör yağdan yoksun kalabilir veya yeterli miktarda yüzen yağ kompresöre girebilir ve yağ kitlesi kompresöre zarar verebilir.

Çevrim dışı durumda, kılcal boru, sistemdeki basınçlar dengelenene kadar soğutucu akışına izin verir. Bu, serpantinden fazla soğutucu akacak, emme hattından geçerek kompresöre girecek demektir. Burada sıvı soğutucu yağı yüzdürür ve kompresörün dibine çöktürür. Eğer sistemde yağı, kompresör sistemindeki yağ pompasına açılan girişin üstünde yüzdürecek kadar soğutucu varsa, pompa yağ yerine sıvı soğutucu alacaktır. Sıvı soğutucu, mükemmel bir solvent olduğu ve hiçbir yağlama özelliği içermediği için, tüm yağı, pompadan yağ borularından ve yatak yüzeylerinden yıkayacaktır. Kompresör, bu yağ eksikliğinden hemen etkilenecektir. Kompresör, bu yağ eksikliğinden hemen etkilenecektir.

Ayrıca, basıncın yağ seviyesinin üzerindeki kompresörde düşmesiyle, sıvı soğutucu, kaynama noktası yağın sıcaklığının altına düştüğü için buharlaşır. Soğutucu buhar yağın içinden geçer ve köpükleşmeye sebep olur. Köpük, kompresör muhafazasını doldurur, sonra silindirlere açılan emme girişine (yüksek verimli motor kompresör sistemlerinde, motor milinin tepesinde yağ ayırıcılar yoktur) ve silindirlere girer. Kompresör pistonlarının yağı sıkıştırmaya çalışmasından kaynaklanan hidrostatik basınç, valfın parçalanmasına, mil veya valf plakasının kısılmasına vb. yol açar. Buna her zaman aşırı soğutucu kitlesi gürültüsü ve titreşim de eşlik eder.

Bu yüzden, kılcal boru sistemleri de, soğutucunun dolumu çok kritiktir. Eğer sistemin doğru dolmadığından şüphe varsa, tüm sistemi boşaltınız ve ünitenin nominal değer plakasında verilen değere göre yeniden doldurunuz. Dolum miktarını hassas olarak ölçmek ve doğru miktarı yakalamak için soğutucu eklemek mümkün değildir. Boşaltıp yeniden başlayınız.

6.14. Tıkalı kondenser

Eğer bir otomobilin radyatörü böcekler, yapraklar, otlar, kir veya başka maddelerle tıkanırsa, motor aşırı ısınacaktır. Benzer şekilde, soğutucunun veya iklimlendirme ünitesinin kondenseri, böcekler, yapraklar, otlar ve başka maddelerle tıkanırsa, kondenserin ısı transfer kapasitesi düşer, basma basıncı artar, akım çekimi yükselir vb. Bunlar, ünite yeterince aşırı ısınıp devreden çıkarana dek sürer. Kondenser yavaş yavaş tıkandığı için, ünitenin bir süre aşırı yüklü bir durumda yüksek basınç devre kesmesi olmadan çalışması mümkündür. Bu, hem yüksek işletme maliyetine hem de elektrik kısımlardaki aşırı yükten kaynaklanan elektrik problemlerine neden olabilir. Soğutma ve iklimlendirme üniteleri, her tam kapasite çalışma mevsiminin başlangıcında, çoğunlukla yüksek sıcaklıklı mevsime yaklaşan ilkbaharda baştan aşağı temizlenmelidir.

Isı pompalarında, “dış serpantinin” (kondenser), soğutma sezonunun başında (ilkbahar), temizlenmesi iyi olur, ancak ısıtma sezonunun başında (sonbahar) mutlaka temizlenmelidir. Dış serpantinde hava sıcaklıkları düşük olduğu için, ısıtma çevrimi sırasında evaporatör haline geldiğinde, serpantin kapasitesini mümkün olduğunca yüksek tutmak önemlidir. Kondenser genelde sert bir fırça ile veya süpürge ile temizlenebilir. Kafası 90° açıyla eğilmiş bir şişe fırçası gibi, sert yuvarlak tel saplı bir fırça, kanatlar arasındaki düşey mesafeler için kullanılabilir. Kanatları eğmemeye dikkat ediniz.

Ağır kir ve toz tabakaları, kondenser yüzeyini Electro – Sol bulaşık deterjanın güçlü bir solüsyonu, su veya piyasada bulunan serpantin temizleyicileri ile ısıtılarak ve bir bahçe hortumuyla yıkayarak giderilebilir. Hortumu daima kondenserden hava akışının ters yönünde tutunuz. Bu iş için basınçlı tip sprey temizleyiciler de mevcuttur. Periyodik temizleme işinizi kolaylaştıracaktır. Eğer ağır bir kir tabakasının oluşmasına izin verilirse, temizleme işi zor ve pahalı olacak, aşırı durumlarda kondenserin değiştirilmesi gerekecektir.

6. 15. Arızalı fan motoru veya tahriği

6. 15. 1. Kayış Tahrikli Motorlar

Kondenser fan motorunda ağır şekilde çekme veya takılma veya motoru yavaşlatan başka elektrik problemler, kötü kayış, kayışın çok sıkı ayarlanması veya vantilatör yataklarının sürüklenmesi veya takılması da yüksek basma basıncına sebep olur. Vantilatörün hızını azaltan herhangi bir sürüklenme, sıkışma, takılma kondensere giden hava miktarını sert bir şekilde kesecek, kondenser verimini düşürecek ve basma basıncını yükseltecektir.

6. 15. 2. Pervaneli Tip Kondenser Fanları

Pervane tipi fanları olan ünitelerdeki kondenserden geçen hava miktarı, fabrikada ayarlanır ve sahada değiştirilmez. Fandan geçen havanın akışına olan dirençte bir artış, pervane tipi fanın çıkışını çok ciddi olarak etkileyeceği için, kondenser hava devresine direnç eklemek mümkün değildir. Fabrikada tasarlanmış paketler hariç, ünitenin giriş veya çıkış tarafında (ki ünite buna göre tasarlanır) hava kanalı konmasına izin verilmez.

Kondensere dengesiz hava girişi, ciddi fan arızalarına yol açabilir. Havanın zıt taraflarda içeri alındığı ve ünitenin tepesinden dışarı verildiği büyük hava soğutmalı kondenserlerde, ünitenin binaya veya diğer düşey yüzeye karşı yerleştirilmesi, ünitenin bir tarafına giden havayı azaltacaktır. Havanın böyle azalması, fan kanatları girişinde dengesiz basınca, kanatların aşırı esnemesine ve kanatlarda geniş ölçüde kırıklara sebep olacaktır. Kondenser yüzeylerinden ve ünitelerin tepelerinden fırlayarak etrafa ve insanlara tehlike yaratan kanatlar olmuştur.

Kondenserden hava miktarının, pervaneli fan motorunun hızının yavaşlamasıyla azalması olasılığı da mevcuttur. Fan motorunun yanlış yağlanması veya motorda mekanik bir sürtünme ve takılma, fan hızındaki bu düşünün en çok görülen sebeplerdir.

Fan motorunun ampreraj çekimini kontrol ediniz; motorun akın çekimi, ünitenin üzerindeki motora ait nominal değer plakasında verilmiş olmalıdır. Marka plakasındaki değeri aşan akımlar kontrol edilmelidir. Eğer kondenser fan motoru, sürekli kondansatör tipi ise (ilk hareket sargı devresinde bir çalışma kondansatörü olması), motor üzerinde başka bir işlem yapmadan önce bu kondansatörü kontrol ediniz. Eğer kondansatör kısa devre olduysa, motor daha yavaş bir hızda çalışacak ve aşırı akım çekecektir. Genelde, aşırı akım çekilmesi, motorun, otomatik ayarlı aşırı yük kesici üzerinden çevrim yapmasına yol açmaya yeterlidir. Eğer kondansatör açıksa, motor çalışmaya başlayacak ve iki yönden birinde çalışacaktır. Eğer rüzgar fanın geri doğru çalışmasına sebep oluyorsa, bu yönde çalışmaya devam edecektir. Kondansatörde yapılacak çabuk bir kontrol, ünite kapalıyken fanın ters yönde döndürülmesidir. Fan ters yönde dönerken, üniteyi çalıştırınız. Fanın durması, ters çevrilip, doğru yönde çalışması gerekir. Eğer ters yönde çalışmaya devam ederse, kondansatör ya açıktır yada elektrik bağlantısı yanlış yapılmıştır.

Pervane tipi fan motorlarının çoğu, yarı daimi yağlanan yataklar kullanırlar. İlk 2 yıl içinde hiç yağlama gerekli değildir. 2 yıllık bir süreden sonra, yılda birden fazla olmamak şartıyla, motora ½ çay kaşığı No.10 deniz motoru yağı veya özel elektrik motoru yağı veya saf mineral yağ konulmalıdır. Üçü-Bir-Arada, Finol ve otomobil yağları gibi paslanmaktan koruyucu yağlar kullanmayınız. Otomobil yağlarının hepsi deterjan, sabun ve diğer katkı maddelerini içerirler.

6. 16. Ünite yerleşiminin yeri

Hava soğutmalı bir yoğuşma ünitesinin yerleşimi veya bağımsız bir ünitenin yüksek taraf kısmının yerleşimi çalışma açısından çok önemlidir. Kondenser, bir otomobilin radyatörüyle karşılaştırılabilir. İkisi de, kanatçık alanından geçen havaya ısı transfer etmek üzere tasarlanmıştır. Bir otomobili, radyatörün, önünde bir engelleme olduğu halde çalıştırmak, motorun aşırı ısınması yol açacaktır; ön tampon garaj duvarına dayandığında bu engelleme yalnızca motoru boşta döndürüyor olabilir. Arka kısmı ağır bir rüzgara maruz kalacak bir şekilde park edilmiş bir otomobilin altından boşaltılan sıcak havayı geri otomobilin önüne üfler ve radyatöre giren havayla karıştırır.

Otomobilin radyatörünü yöneten prensibin aynısı, yoğuşma ünitesinin kondenseri için de geçerlidir. Bir kondenser ünitesini asla, rüzgarların boşaltım havasını ünitenin girişine doğru üfleyeceği yerlere yerleştirmeliyiz. Aynı şekilde, ikinci bir ünitenin girişine girmeği yerlerde, ikinci ünitenin daha yüksek sıcaklıkta olan havası birincisinin aşırı ısınmasına sebep olacaktır.

Yoğuşma ünitesini asla, havanın bir binanın köşesine boşaltılması veya ünitenin bir geçiş yoluna veya aralarında 3m’den az mesafe bulunan komşu binaların arasına yerleştirilmesi gibi, boşaltım havasının engelleneceği yerlere yerleştirmeyiniz. Dekoratif çiçekleri, çalılıkları üniteden uzakta bulundurunuz. Güzel görünürler ama çalışma ve bakım açısından bakıldığında, pahalıya mal olurlar.

6. 17. Sistemlerde hava

Basma basıncının yüksek olmasının en sık görülen sebeplerinden biri sistemde hava veya başka yoğuşamazlar olmasıdır. Nemin giderilmesi amacıyla, kötü yapılan bir boşaltma işi veya bu amaçla sistemin sadece suyunu akıtmak, sistemde hava kalmasına yol açabilir. Aynı şekilde, eğer basınç testi için basınç oluşturmada kuru nitrojen veya kuru karbondioksit kullanılıyorsa, bu yoğuşamaz gazlar kondenser içinde birikir. Kondenserde yer kapladıkları için, sistem soğutucusunun kalan yeri işgal etmesi için daha fazla sıkıştırılması gerekir. Bu, kompresörün gerekli ısı transferini yerine getirmek için daha yüksek basma basıncı yaratması ihtiyacını doğurur. Ayrıca, yoğuşamazların kondenserin bir kısmını işgal etmeleriyle, kondenserin bu kısmı, efektif kondenser ısı transferi alanında çıkar. Bu kondenserin kalan bölümünü, soğutucu buhar ile ısı havuzu arasında daha yüksek bir °C geliştirmeye zorlar, sonuçta basma basınçları yükselir. Sistemde yoğuşamazlar varsa, çalışma basma basıncını azaltmak için onları temizleyip dışarı atmak gereklidir.

6.17.1 Tg valfli sistemler

Sistemde yoğuşamazlar bulunup bulunmadığını belirlemek için :

1. Yoğuşma ünitesini kapatınız.

2. Kondenser fan rölesi kontaklarını atlayınız veya kondenser fan motorunu, kompresör kontaktörünün sıcak tarafına bağlayınız ve kondenser fan motorunu, basma basıncı minimum basınca erişene dek çalıştırınız.

3. Bu basınç, kondensere giren havanın sıcaklığındaki (ünitenin ortam sıcaklığı) soğutucunun, eşdeğer basıncının en fazla 0,34 bar üstünde olmalıdır. Örneğin, R – 22 soğutucusu kullanılan bir ünitede çevre sıcaklığının 32 °C olduğunu farz edelim, minimum düşü basıncı 12,7 bar olacaktır; dolayısıyla, minimum düşü basıncı 13 bar veya daha az ise sistemde yoğuşamazlar yoktur.

Eğer, basma basıncı yeterince düşmezse, yoğuşamaz gazları temizlemek gereklidir. Bu, yoğuşma ünitesini kapalıyken ve kondenser fanı, atlayarak veya yeniden bağlantı yaparak çalışırken, basma basıncı uygun miktara düşene kadar, gösterge manifoldunda birikerek, minimum soğutucu kaybı olacak şekilde dışarı atılmasını sağlayacak şekilde kısa zaman aralıklarıyla ve küçük miktarlar halinde yapılmalıdır. Sistem soğutucuyla doldurulmadan önce, iyi bir vakum pompasıyla tamamen boşaltılarak, yoğuşamaz gazların birikmesi önlenmiş olur.

6. 17. 2. Kılcal Borulu Sistemler

Sistemdeki basınçların, çevrim dışı durumda dengelerinin bozulması gerçeğinden dolayı, kılcal boru sistemlerinde, yoğuşamaz gazların varlığını belirlemek mümkün değildir. Bu yüzden, yüksek basma basıncının yoğuşamazlardan kaynaklandığından şüphe ediliyorsa, üniteyi boşaltınız, sistemi boşaltınız ve tekrar soğutucuyla doldurunuz. Bu tip sistemde yoğuşmazları araştırmak mümkün olamadığından, baştan aşağı boşaltma mutlaka gereklidir.

6.18. Kısıtlı sıcak gaz hattı

Uzak hava soğutmalı kondenserler kullanılan sistemlerde, boru bağlantıları vs.deki aşırı lehimin yarattığı kısıtlılık olasılıkları, yüksek basma basıncı problemlerinin bir kaynağını temsil eder. Bu, kompresörün basma basıncının yüksek olmasıyla ve borunun kompresörle kısıtlama arasındaki kısmının yüklenmesinden dolayı basınçta ayni bir darbe olmasıyla kendini gösterir. Ayrıca, kompresör durduğunda, boşaltma basıncı hızlı bir şekilde, soğutucu yoğuşma sıcaklığının eş değeri olan normal basınca düşer. Genel olarak bu tip bir kısaltma, yüksek basınçlı gazın kısıtlamadan geçerken çıkardığı, bir ıslığa veya kaçıran bir lastikten çıkan havanın yaptığı melodik sese benzer sesten tespit edilir. Böyle bir durumda, tüm sistemi boşaltmak, tıkalı bağlantıyı açmak, temizlemek tekrar lehimlemek, sistemi boşaltmak ve doldurmak gerekir.

6. 19. Soğutucu kontrol cihazının sızdırması

Sıvı hattı selonitleri, plot çalışmalı termostatik çalışma valfları veya başka sıvı akışı kontrol cihazları, ünitenin çevrimini sağlayacak bir emme basınç kontrol cihazıyla birlikte kullanıldığında, emme basıncının emme basıncı kontrol cihazının devreyi tamamlama noktasına yükselmesine ve cihazın kapanarak üniteyi çalıştırmasına yol açabilir. Kompresör çok hızlı bir şekilde emme basıncını, emme basıncı kontrol cihazının devreyi kesme noktasına düşürecek ve üniteyi kapatacaktır. Bu kısa çevrim faaliyeti, elektrik sistemine, özellikle ilk hareket kondansatörüne zararlıdır, kondansatörün arıza yapmasına ve muhtemelen kompresör motorun yanmasına yol açar.

Eğer cihaz, çevrim dışı durumda, kaçırıyorsa, bu çoğu zaman elektrikli termometreler tarafından algılanabilir. Valfın giriş ve çıkışı arasında bir sıcaklık düşümü, cihazdan geçen sıvı soğutucunun genleştiğine dair iyi bir göstergedir. Cihazın sistemden çıkarılması ve temizlenmesi veya değiştirilmesi ve sisteminde düzgün çalışma için, boşaltıp tekrar doldurulması gerekecektir.

Emme basıncının, soğutucu kontrol cihazının sızdırmasından değil de, boşta çalışan kompresör vasıtasıyla geri dönen soğutucu nedeniyle yükselmesi mümkündür.

6. 20. Yağlı tıkanmış serpantin

Serpantinde yağ birikmesini önlemek için emme hatlarının doğru boyutlandırılması gerekir. Dolayısıyla, bu problemin ender ortaya çıkması gerekir. Yine de, bu problem mevcut olabilir ve emme basıncının düşük, evaporatör kapasitesinin düşük olmasına ve evaporatör kapasitesinin bir kısmını gördüğü için sistem kapasitesinde ciddi kayba sebep olabilir. Evaporatör serpantinin içindeki devreler, serpantin içindeki basınç düşümünün, yağı devreden temizlemeye yetecek kadar yüksek olmadığı bir noktaya kadar yağla dolacaktır: Bu, termostatik genleşme valflı tip evaporatörlerde geçerlidir. Uygulanabilecek tek tedavi, sistemin aşağı pompalanması veya boşaltılması, emme hattına uygun kapanları ve boru meyillerinin yerleştirilmesi, sistemin boşaltılması ve yeniden doldurulmasıdır. Doğru olarak doldurulmuş kılcal borulu sistemlerde yağ tıkanıklığı meydana gelmez.

6. 21 Düşük ortam sıcaklığı

Hava soğutmalı soğutma ve iklimlendirme sistemleri, 18 °C’ lik bir minimum kondenser ortam sıcaklığında çalışmak üzere tasarlanmıştır. Bunun altındaki sıcaklıklarda, basma basıncı, basınç düşürme cihazının, emme basıncını uygun aralıkta temin etmek üzere, evaporatöre yeterli sıvı soğutucu beslenmesi için çok fazla düşecektir. Sonuç olarak, sistem kapasitesinde kayıp aşırı olacak, çalışma süresi artacak ve sistem bir düşük sıcaklık kontrol cihazı ile kontrol ediliyorsa kısa devre olacaktır.

6. 22. Gerekenden küçük boyutlandırılmış ünite

Sistem, emme ve tahliye basınçları normal aralıkta, evaporatörden geçen havanın °C düşümü istenen aralıkta, kondenserlerden geçen havanın °C düşümü istenen aralıkta, kondenserden geçen havanın °C artışı istenen aralıkta ve motor – kompresör donanımının akım çekimi de uygun bir değerde olacak şekilde çalışıyorsa, ünite beklediği gibi çalışıyordur. İklimlendirilen alandaki sonuçlar hala tatminkar değilse, ünite kapasitesinin, yükü karşılamaya yeterli olmaması mümkündür.

İklimlendirme yüklerinin tahmini için, Amerika iklimlendirme müteahhitleri tarafından yayınlanan el kitapları en iyi bilgi kaynağıdır. Bu kitapta, ısıtma ve soğutma işleminin hesaplama işlemine değinilmemiştir. Çünkü işlem çok hızlı bir şekilde değişmektedir. Amerika iklimlendirme müteahhitleri el kitapları uygun bilgiler geliştirdikçe güncelleştirilmektedir ve bu konuda mükemmel bilgi kaynaklarıdır.

6. 23. Titreşim

Yoğuma öncesinde veya paket ünitede baş titreşim kaynağı motor kompresör donanımıdır. Kompresördeki pistonun ve piston kolunun hareketinden dolayı, bu hareket kompresör muhafazasına ve dolayısıyla ünite yapısına iletilmektedir. Normalde, iç kompresörün titreşimi, kompresör montaj vasıtalarıyla, yeterli şekilde karşılanır ve emilir. Kompresörün üzerindeki yük aşırı olduğu zaman, kompresörün daha ağır olan darbeleri montaj vasıtalarını üstünden gelebilir ve ünite titreşimine sebep olabilir.

Bir miktar titreşim kaçınılmazdır, bu yüzden yoğuşma ünitesini veya paket üniteyi, titreşimin duvarlara veya tavana ve dolayısıyla insanların bulunduğu alana iletilebileceği bir yere yerleştirmeyiniz. Üniteyi hafif tahta zeminlerden, tavan arası zeminden, vb. uzak tutunuz. Böyle yerlere koymak geriyorsa titreşim emici altlık veya madde kullanılması gerekir; bunun yanında imalatçının talimatlarını tamamıyla izleyiniz. Emici maddenin fazla kullanılması bazen yokluğundan daha kötü olabilir.

Düzgün dengelenmiş vantilatör şartları tahliye, tahrik edilmiş kasnakları ve iyi durumda doğru ayarlanmış kayışı olan vantilatör sisteminden titreşim gelmesi imkansızdır. Dengelenmiş veya zarar görmüş parçalar ise yalnızca değiştirilebilir.

Vantilatör çarkının dengesiz olmasının baş kaynağı kötü temizlenmedir. Vantilatör kanatlarının temizlenmesi gerektiğinde, baştan aşağı bir temizlik gerekir. Kanatları yalnızca fırçalamak, her kanattan tüm birikintiyi götürmeyecektir. Bu yapılmadıkça, pek çok dengesizlik ve titreşim olacak, muhtemelen çarkın parçalanmasına dek uzanacaktır.

Pervaneli fanlar da, eğer kanatlar eğilmişse ve süzgün dönmüyorsa, titreşim yaratabilir. Kanatların dönüşüne yandan bakıldığında, tüm kanatların aynı düzlemde hareket ettiği görülmelidir. Böyle değilse, her kanattaki boşaltma basıncı farklı olacaktır ve bu farklılık motor – kanat sisteminde titreşimler doğrulabilir. Bu titreşim, kanatların arıza yapmasına sebep olacak kadar fazla olabilir. Eğer üniteyi hava girişi dengelenmemiş ise bu kanat darbelerine ve ünitede titreşime yol açabilir.

6. 24 Gürültü

Soğutma veya iklimlendirme sistemindeki gürültü üç kategoride sınıflandırılabilir:

1. Hava

2. Mekanik

3. Soğutucu devresi

6. 24. 1. Hava Gürültüsü

Havadan dolayı çıkan gürültü çoğunlukla, yanlış yönlendirilmiş çok fazla havanın kanallarda aşırı bir hızla dolaşmasıdır. Belli bir miktar hava gürültüsü olacaktır: İnsanın içine girebileceği büyüklükteki soğutucuların içindeki cebri havalı vantilatörün tahliyesinden dışarı havanın fışkırması, soğutucunun yoğuşma ünitesi bölümündeki kondenser fanının sesi, iklimlendirme ünitesinin besleme ızgarasından gelen hava sesi. Hava hareketinin sesi aşırı hale geldiği zaman gürültülü sınıfına sokulur. Bir fan serpantin ünitesinden çıkan hava hızının, tavsiye edilen maksimum değeri 2,8 m/s.’ dir; bir iklimlendirme sistemindeki besleme sayacından ise ızgaranın tasarımına bağlı olarak, 1,8 – 2 m/s.’ dir. Bu tip gürültü problemleri en iyi, ızgaranın veya saç imalatçısından edinilecek bilgiden yararlanılarak çözülür.

Sahada karşılanan hava gürültüleri çoğunlukla, iklimlendirilen alanın dışında, genellikle diğer binalara yakın ve üniteden gelen seslerin şartlandırılan alanda bulunanların dışındaki insanları ekleyeceği yerlere yerleştirilmiş olan hava soğutmalı yoğuşma ünitelerinden gelir. Binaların birbirine 3 m.’ den daha yakın olduğu ara mesafede bulunan bir hava soğutmalı ünitede, ünitenin ses dalgalarının, düşey yüzeyler arasında zıplaması ve rahatsız edici olması beklenebilir. Bu özellikle, yoğuşma ünitesi, havanın karşı binaya doğru verildiği, yatay tahliyeli tip ise böyledir. Bu durum öyle yaygındır ki hemen hemen tüm imalatçılar, sesin büyük kısmını yukarıya doğru vermek için düşey tahliye ünitelerine gitmişler ve yatay akışı en aza indirmeye çalışmışlardır.

Hava gürültüsü problemleri için en iyi tedavi, ses tuzağını önlemek için, teçhizatın dikkatli yerleştirilmesidir. Eğer bu mümkün değilse ünite ile şikayet mahali yer arasına ses soğurucu tamponlar konulması gerekebilir.

6. 24. 2. Mekanik Gürültü

Yoğuşma ünitesindeki aşırı mekanik ses, genelde aşırı titreşimden kaynaklanır. Soğutma ve iklimlendirme ünitelerinde, ünitenin tabiatından gelen ve giderilmeyecek sesler vardır; bunların katlanılması gerekir. Eğer bir hava klima cihazı, içine insan girebilecek büyüklükte bir soğutucunun girişinin yanına yerleştirilmişse vantilatör sisteminin girişe doğru olan mekanik sesinin duymaya hazırlıklı olunuz. Eğer bir iklimlendirme sisteminin ısıtıcısı veya hava şartlayıcısı dönüş havası ağzından içeri bakıldığında, vantilatör çarkının görülebileceği şekilde bir kabine konulmuşsa, vantilatörün mekanik sesini duymaya hazır olunuz.

Mekanik gürültüyü sömünlemek için, havanın gözlemleyiciye terk ettikten sonra vantilatör sistemine girene kadar en az iki kere 90° lik dönüş yapması gerekir. Bir iklimlendirme sisteminde, dönüş havası ızgarası ile hava şartlayıcısının vantilatör bölümü arasında iki 90°’ lik dönüş olması gerekir. Aşırı durumlarda, hava transfer vasıtası (dönüş havası kanalı) akustik malzemeden seçilmelidir. Fiberglas tabakaların hava kanalı malzemesi olarak popülerlik kazanmasının sebeplerinden biri budur.

Mekanik seslerde, soğutucu hatları vasıtasıyla, motor kompresör sisteminden boru destek vasıtalarına iletilebilir ve titreşim ve gürültüye sebep olabilir. Hemen hemen tüm soğutma ve / veya iklimlendirme ünitelerinde, eğer kompresör titreşimi aşırı ise kompresöre bağlanan hatlarda titreşim devreleri kullanılır, örneğin dıştan yay montajlı tiplerde olduğu gibi. Ancak, büyük ünitelerde bu pratik değildir. Bu tür uygulamalarda, titreşimin borudan iletilmesini gidermek için hat titreşim pratik değildir. Bu tür uygulamalarda, titreşimin borudan iletilmesini gidermek için hat titreşim damperi bölümü kullanılabilir. Şekil S25 – 8, titreşimin yanlara olan çarpmasını soğurmak üzere, kompresör krank miline paralel yerleştirilmiş böyle bir cihazı gösteriyor. Bu cihazlar, ses azaltmada mükemmeldirler. Bunun yanında, eğer titreşimin gerileceği ve titreşim sönümleyicisine sıkıştıracağı bir konuma yerleştirilirlerse, sönümleme çok çabuk yok olur ve buda soğutucu kaybı yaratır. İmalatçının, montajın doğru yapılmasıyla ilgili talimatları çok yakından takip edilmelidir.

6.24.3.Soğutucu Devresi Gürültüsü

Zaman zaman, kompresör silindirlerinden gelen yüksek basınçlı sıcak buharın darbesi, sıcak gaz hattında kondensere dek yüksek frekanslı bir titreşim oluşturulur. Hava soğutmalı kondenseri uzakta bulunan soğutma sistemlerinde ve kompresörün, kondenser görevi gören bina içi serpantininden uzakta bulunduğu ısıtma çevresindeki ısı pompalarında bu durum daha çok görülür. Böyle bir durumda kompresörün sıcak gaz hattında bir susturucuya ihtiyaç vardır.[1,2,3]